"Dünyanın başı cefa, sonu yokluktur. Helalinden dolayı hesaba çekilme, haramından dolayı ceza vardır. Onda zengin olan sınanır, fakir olan üzülür. Onunla yarışanı hep geçmiştir o. Onunla görmek isteyenin görmesini sağlar; kim de onu görmek isterse o kişiyi kör eder." Hz. Ali

21 Ağustos 2011 Pazar

İş Hayatı (Kadın)

günümüz dünyasının hem kadın hem de erkeklere kariyer, para, hırs diye diye pompaladığı iş hayatı tamamen zenginler daha zengin olsun diye ortaya atılan bir kandırmacadan ibaret (bana göre). kadınları da  iş hayatının zorlu ve entrika dolu, menffatçi yollarına çekmek için atılan 'daha çok çalış, hayatının kontrolünü eline al', 'çalışmıyorsan bir hiçsin', 'bak çalışan kadın ne kadar da güzel ne kadar da özgür' diye bilinçaltına yerleştirilen safsatalar ta-ma-men tüketim ekonomisinin çarklarının dönmesi ve zenginlerin ucuz işgücü bulmasına hizmet ediyor. neden mi? çünkü, emek arzı ne kadar fazla olursa emeğiniz de o kadar değersiz olur da ondan. ben günde 10 saat bu kadarcık paraya çalışamam dese herkes, işverenler kimi çalıştıracak? ayrıca, kadınların binlerce uyaranla sürekli güdülendiği daha güzel ol, daha ince ol, daha çok modaya uy saçmalıkları da tıkır tıkır işleyen bu ekonominin bir parçası. kadın akşama kadar çalışıyor, sonra parasını kuaförlerde, diyetisyenlerde, internet mağazalarında ya da normal mağazalarda harcıyor, bitiriyor. düzenin başını tutanlar daha ne ister ki?

takım elbiseleri içinde gayet seksi gayet alımlı, çekici görüntüler sergileyen özgür!, başarılı! genç insanların resimleri  iş dünyasına girmek isteyen herkesin aklını çeliyor. insan sanıyor ki çalışınca işte ben de bu olacağım. özgürlüğünün esnek çalışma saatleri ile elinden alınacağını, şehir hayatının stresi ve kirliliğinin saçını, cildini, sağlığını mahvedeciğini (bu yüzden ekstra bakımlara ihtiyaç duyacağını), yerinde oturarak iş yapmaktan sağlığının, ölçülerinin bozulacağını (bu yüzden diyetler yapması gerekeceğini) bilmiyor ki insan çalışmadan. tabi ki mecburen çalışacağız çünkü tek maaş yetebilecek gibi bir imkan da sağlanmıyor bize. çocuğumuza daha iyi bir gelecek sağlamak için uğraşacağız, uğraşırken maaşımızın 1/3'ini bakıcıya, kalanın bir kısmını yola, bir kısmını giyime... vereceğiz. bu düzen de arkamızdan ellerini ovuştura ovuştura sinsi sinsi gülecek.

bu arada ben kadının çalışmasına kesinlikle karşı değilim, çalışmayan kadın neleri çekmek zorunda kalabiliyor biliyoruz. benim karşı olduğum şey, bu düzen, saydığım her şey. ben kendi adıma biraz daha çalışıp, birikim yapıp kendi işimi yapmak istiyorum. gözüm yükseklerde değil benim, bana yetsin yeter. ama kimse istiyor diye saçma sapan işler yapmayım, kendi işimi yapayım, gerekirse alayım çocuğumu iş yerime götüreyim, içerideki odada uyutayım, bileyim ki yanımda. inşAllah çok şey istemiyorumdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir yorum bırakın: